Sevgili Anneler, hatta anne adayları ve hatta anne aday adayı dahi olmayanlar, siz de bir itirafım var diyorsanız, ekibimize katılabilrsiniz. Arzu edenler itirafcianne@gmail.com adresine, varsa blog adreslerini de yazarak mail gönderebilirler. Ha, yok ben uğraşamam derseniz adsız olarak, yorum da yapabilirsiniz. Kayda bile gerek yok. Bilgilerinize.

26.11.10

İçimi Kemiren Şüphe

Ey blog! Eşim burayı okumuyor diye içime dökmeye geldim. Dinler misin? 

Bir kaç gün önce kendi blogumda  şu yazımı yazarken hem fazla uzatmamak adına ama özellikle yanlış sonuçlara sebep olmamak maksadıyla, ki biri eşimin içindeki romatizmi kül etmemekti,  şunu itiraf edemedim. Burayı okumuyor nasılsa diyerek bırakıyorum kendimi. Saldım çayıra, Mevlam kayıra! Here we go blog!

Şimdi, eşim bana değerli bir takı aldı ya, gayet habersiz ve olağanmış gibi. Tamam  şimdiye kadar kendiliğinden hediye almışlığı çoktur; çiçekler, takılar ama böylesi değerli şeyleri ilk kez alıyordu. Başta epeyce afalladım. Eteklerim zil çaldı. Sanki bu hediyeye layık değilmiş gibi zevkten sarhoş olduğumu çaktırmak istemedim eşime. Yüzümde tüm gün ve gece süren yayvan gülümsemeyi bir türlü örtemedim, ne yaparsam yapayım -ki bir ara aklıma maazallah ne kötü şeyler getirdim ki somurtmayı becereyim- iki dudağımı bir araya getiremedim. Yazımda da dediğim gibi gidip gelip sevdim takıları, öpüp okşadım. Geceyi bu ayran budalası halimle geçirdim vesselam. Derken sabah oldu, yatakta kıvranırken birden pis bir ışık yandı zihnimde. Amanın! diyerek dikildim yatakta? Be hey Budala Anne, ya durum sandığın gibi değilse, ya pis bir günahın bedeli ise bu? Amanın ki ne amanın!

11.11.10

Eş ve kayınpeder

Eşiniz yaşlandıkça babasına benzediğine dikkat ettiniz mi? Babasına benzesin birşeycik olmaz diyenler olabilir tabe ancak bu benzerlik tiksindiğiniz bir sürü hareket olarak yansıyorsa size, o berbat bir şey olur işte. Benim eşimin babasıyla pek hazzetmeyiz birbirimizden. Biliyorum o da beni sevmez, istemez. Açıkça bir şey de söylemez, alttan altta işler, kaynana gibi yani. Samimi değildir, her işe karışır, her konuda konuşur bilir bilmez ve en önemlisi devamlı negatiftir, eleştirir, karısının her lafına tiksinerek cevap verir. Eyvahlar olsun ki eşim de yaşlandıkça giderek ona benzemeye başladı. Her şeye karışmayave devamlı olumsuz olmaya .. Burası iyi oldu ha, normal bloguma asla yazamazdım bunları. Eşim duysa kıyamet kopar çünkü nasıl babamla ilgili konuşursun dye.

3.11.10

Rezil bir itirafım vaaaar!

Çoktandır içimde tutuyordum bunu, sağolsun İtirafçı Anne sayesinde açıklayacak ve muradıma ereceğim. Ha açıkladım, ha açıklayacaktım yoksa. Geçenlerde bir deprem oldu ya hani. O sıradaki pozisyonumu yazmazsam çatlayacagım. Akşam saatlerinde olmuştu değil mi. Büyük çocuk yatakta uyku sıkıntısı çekiyordu. Ay, uf, uykum yok, ayy patlicam şimdi gibilerinden. Ben devamlı ona laf yetiştiriyorum.Küçük 4 aylık bebek, ana kucagında ve benim yanımda. Ben bir yandan ayagimla bebegi sallıyorum ve bilin bakalım o sırada başka ne yapıyorum, bilemediniz, bir elimde cımbız bir elimde ayna işimi görüyorum. Ama durun, daha bitmedi, bu sırada nerdeyim onu da bilirseniz hepinize 100 puan, tahminleri alayım?

M.